2011-08-27

soyulmuş bir beyaz cüce

Burs başvuruları benim gibi bir insan için tam bir kabus. Özellikle de planımı yapmış ve zamanları beklerken KYK'nın ara sınıflar için başvuruları ağustosun başında kapatmış olduğu gerçeğini öğrendiğim zaman daha da zorlaştı. Buradan en azından harç kredisi almayı bekliyordum, çünkü harcım  700 küsür lira.
Evet, YÖK geçen dönem ingilizce bölümleri türkçe bölümlere göre iki katı ücrete çıkardı. EHB'de yüzde 30 ingilizceyle bölüm okuyan arkadaşlar 350 civarı bir ücret verirken, ben 700. Özel okul ücretlerine yaklaşıyoruz.

Ortadaki mavi rengiyle gösterilmiş RF dalgaları yayan pulsar temsili, etrafında dönen kristal olduğu düşünülen gezegen temsili ve şu kenarına sarıyla kontor atılmış gibi duran da bizim güneşimizin temsili, uzaklığı algılayabilmek adına bu şekilde çizilmiş

Böyle kendime burs bulmaya çabalarken, bir baktım bir grup astronom gezegen keşfetmiş. Sıradan bir gezegen de değil, elmastan oluştuğu düşünülen bir gezegen!
Dikkatimi daha da odaklayan diğer bilgi, ekipteki bir kişinin Almanya'dan bir radyoastronom olması. Evet, son zamanlarda gözde uğraşlarımdan biri, radyoastronomi.
Gelelim gezegene, kendisinin bir pulsar etrafında döndüğü biliniyor. Nitekim gezegen de pulsardan yola çıkılarak bulunmuş. Pulsarın gönderdiği sinyallerden yörüngesindeki bir cismin çekimine maruz kaldığı anlaşılmış. Zaten gezegenle de ilgili birçok bilgi (gezegen-pulsar arası uzaklık, orbit süresi, tahmini yarıçapı gibi) buradan elde edilmiş.

Gezegenin daha önceden büyük bir yıldız olarak pulsara bir kısım materyalini kaptırdığını ve geriye kalanın şu andaki hali olduğu söyleniyor. Kütlesinin yaklaşık olarak %99.9'unu ve dıştaki tüm katmanlarını yitirmiş. Bu nedenle onu soyulmuş bir beyaz cüce diyerek de tarif etmişler! Kalan parçalar yani şu anda bizim algılayabildiğimiz gezegenin kendisinin çoğunlukla karbon ve oksijenden oluştuğu bildiriliyor. Hidrojen ve helyumun yokluğu zaten gezegenin hafifliğini üzerinden alıyor; ve geriye oldukça yoğun bir kütle kalıyor. Bu yüzden de şu anda kristal yapısında olabileceğini söylüyorlar. Yani, koca bir elmas olabilir!

Bu arada ben de pulsarlara meraklıyım. Bu hikayemizdeki pulsar 5.7 milisaniye'lik bir dönme periyotuna sahip.  Her 5.7 ms'de etrafına bir sinyal yayıyor. Pulsar nedir diyenler için, dönüşünden dolayı radyo sinyalleri yayan astronomik yapılar. Dünya'daki büyük antenlerle dinlenebiliyorlar ki bu da radyoastronominin konusu oluyor.

İşte birkaç detaylı kaynak:

not. resmini gördüğünüz çanak anten de 64 m çapına sahip. çok hoş değil mi?

5 yorum:

  1. Bu haber yayınlandığında, bahsi geçen cismin elmastan oluştuğu söylenince bütün dikkatleri üzerine çekti, birçok gazete dahi başlık yaptı.. Fakat haberi Science'ın duyurusundan okuduğumda kafam karıştı; çünkü "gezegen" olarak anılan cisim besbelli bir beyaz cüce yıldız kalıntısı.. Makalenin yazarları bu yıldız kalıntısını, yanındaki pulsarın madde çalmasıyla çok az kalan kütlesinin Jupiter'in kütlesine yakın olması sebebiyle "gezegen" olarak isimlendirmişler.. Yarıçapı'da Jupiter'in 0.4'ü kadar olduğundan yoğunluğu 23 gr/m^3 civarında.. Bir beyaz cüce kalıntısı olması sebebiyle de çoğunlukla karbondan oluştuğundan yüksek yoğunluk sebebiyle muhtemelen kristalize bir şekilde elmastan oluştuğu öne sürülüyor..

    Elmas iddiası yerinde bir iddia fakat "gezegen" kavramı biraz da makaleyi pazarlama taktiği gibi geliyor bana.. Bütün gazetelere ara manşet olabildiğine göre de işe yaramış gibi görünüyor.. Kavram kargaşası..

    Konunun bu yönüne değinen güzel bir yazı var profesyonel bir astronomun yazdığı. Olayı çok güzel özetlemiş : http://bit.ly/oAD4l7

    YanıtlaSil
  2. Olaya burs arama durumun ile girip elmas olan bir gezegen haberi okuduğunu söyledğinde aha dedim bu gezegenden bir iki parça nasıl kopartabiliriz ile ilgili bir yazı geliyor galiba. Ama sonu pek beklenmedik bitti :D...

    YanıtlaSil
  3. Evet benim de kafam karıştı zaten. Beyaz cüce kalıntısı deyip oradan gezegen diye adlandırıyordu birçok press release. Eğer popülerlik adına yapılmış bir şeyse hoş olmamış. Dediğin üzere kavram kargaşası yaratıyor.

    YanıtlaSil
  4. btw. yazı güzelmiş, teşekkürler.

    YanıtlaSil
  5. İTÜ UHUZAM'ın antenini radyoastronomi için kullanma denemelerim geldi aklıma bu yazıyı okuyunca... O zaman konuyu 'mantıklı' bulan birisi bile vardı o istasyonda. Şimdi durum ne acep.

    YanıtlaSil