2011-08-12

Bilimsel Etik

Surely You're Joking Mr Feynman, şu anda lisans dönemimin ikinci döneminde epey uğradığım bir kafede bitti.

".. So I have just one wish for you- the good luck to be somewhere where you are free to maintain the kind of integrity I have described, and where you do not feel forced by a need to maintain your position in the organization, or financial support, or so on, to lose your integrity. May you have that freedom."
Kitabın son bölümünün Feynman'ın deyişiyle cargo-cult science'a ayrılmış olması, daha açık bir deyişle bilimde etiksel problemlerden konuşması beklemediğim bir sondu. Lisede projelerle ve bu projelerim yüzünden TÜBİTAK'ın şu garip işlerin döndüğü ortaöğretim öğrencileri arası proje yarışmalarıyla ilgilenmiştim. Bu yarışmalarda dönmeyen iş yok. Üç sene gerek yarı-final gerek finallerinde bulunarak bunu tecrübeledim. O dönemlerde bilimde etiğe dair herhangi özel bilgim yoktu. Bu konu hakkındaki müthiş örneklerden de haberim yoktu, [çoğunu ilk dönemimde aldığım Engineering Ethics dersinde ve o derste incelediğimiz bir kitaptan öğrendim].
Tübitak'ın proje yarışmaları hakkında zamanında epey yazı yazdım. Kim bilir belki burada da yayınlarım.
Aldığım derste ilginç örneklerden bahsettik. Örneğin, daha önceden sahte konferansların düzenlendiğini ve kimi "bilim insanları"nın buralara abuk subuk paperlar gönderdiklerini bilmiyordum. İşte konu hakkında okuyabileceğiniz bir yazı, Matematik Dünyası dergisinden.
Ya da Türkiye'de yaşanan diğer bir örnek, Tübitak'ın verdiği paper yayınlama parasından daha çok nasiplenmek adına çalışmanın başlığını ve sonuçlar kısmında değişiklikler yapıp aynı konuyu farklı bir kimliğe sokup başka bir dergide yayımlamak. Bunu yapan akademisyen TOBB Üniversitesi'nde EE Departmanı'nda olmalıydı, yanlış hatırlamıyorsam.
Ya da Japonya'da Tokyo Üniversitesi'ne NASA'dan bir astronot olarak kendini tanıtan ve bu şekilde insanları kandıran Türk de diğer bir örnek olabilir bilimsel etik anlayışına ne kadar sahip olduğumuza dair.

Beni konu hakkında daha profesyonel düşünmeye iten kitap ise David Resnik'in Bilim Eğiti adlı kitabı. Bu kitapta tarihte sergilenmiş birçok etiksel probleme örnek bulabilirsiniz. Hatta daha güzeli kitabın son kısmını etiksel vakaalara ayırmış olması. Size bir durum anlatıyor ve çözüm bulmanızı istiyor. Siz de konu üzerinde uygulama yapmaya fırsat buluyorsunuz.
Bu kitabı bir çalışma titizliğiyle okumuştum ve o dönemde bir etik dersinin nasıl işlenmesi gerektiğiyle ilgili birçok düşünce geliştirmiştim.

Konuyla ilgili bir teorim: Bence etik dersleri uygulama tabanlı olmalı. Eğitmen en başlangıçta elinde tarih içerisinde gerçekleşmiş ve hala gerçekleşen vakaalardan yola çıkarak hazırlanmış vakaa kurgularını gruplara dağıtmalı. Herkes elindeki kurgudaki etiksel bir problem işlemek üzere olan karaktere bürünmeli ve durum hakkında bir çözüm geliştirmelidir. Sonunda da sorununu ve çözümünü tüm sınıfla paylaşmalıdır. Öğrencinin geliştirdiği çözümü sınıf kabul eder ya da yetersiz bulur. Aynı zamanda konuyla ilgili tarihsel süreci takip edebilmek için vakaalar sunumlar şeklinde işlenebilir, sınıf içinde tartışılabilir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder