2012-02-18

18.02.2012

Bugün hava bir harika! Geçtiğimiz günlerde 3 kere üst üste ortam bembeyaz olunca İstanbul'da bahar havası özlendi. En azından ben özlemişim. İlk kar yağışı sevinçle karşılandı. İkincisi büyük oranda şaşkınlıkla, fakat yine bir sevinçle geldi. Ancak üçüncüsü hiç de öyle olmadı. Sanırım herkese bir bıkkınlık geldi.

Her neyse, kısıtlı zamanımı havadan sudan konuşarak geçirmeye pek niyetli değilim. Uzun zamandır yazamadım buralara; sadece buralara değil, aslında hiçbir yere yazamadım. Hiç de tatile benzemeyen iki haftalık bir ara tatil geçirdim. Çoğunda ayakta ve koşturmaktaydım. Tahmin edersiniz ki, çakışan derslerimle uğraşıyordum. Bu okulda iki bölüm okumak tam bir facia! Kendimi çayıra salınmış ve mevlanın kayırması beklenen bir kurban gibi hissettim, çoğu zaman. Elbette EE fakültemin bu hislerimde çok büyük bir payı var. Kendileri tek bir ders saati bile değiştirmeyerek kişisel akademik tarihimde kayda geçtiler. Sonuç olarak lisans hayatımda ilk büyük riskimi aldım: fizik bölümünden ders alabilmek için Electronics II dersini almadım. Ha bir de Data Structures almadım, fakat ikincisi ilki kadar önem taşımıyor. Neden derseniz,