İlginç bir şekilde, işte buradayım. Yaşıyorum. Ölmedim.
Hala yazabiliyorum. Hatta gayet de verimli yazıyorum. Son zamanlar pek öykü yazmadım ama ilk kısa film senaryomu yazdım. Elbette ki bir bilimkurgu ve senaryo hocam tarafından dahi 'özgün' bulunduğunu göz önüne alırsak verimli bir ürün olduğunu söyleyebilirim.
Tek karakter, tek mekan. Dramatik ve bilimkurgusal. Senaryoyu burada sizinle paylaşmak çok isterdim, fakat kendisi çekilmek üzere bekliyor. Film ortaya çıkıncaya dek de senaryonun draftlarını ne yazıkki paylaşamayacağım. Ama...
bir problem olmazsa filmin yaz sonuna doğru çıkmasını bekliyoruz. Gerçekten bambaşka bir heyecan. Kafamda neredeyse yıllardır yaşayan karakterimi gözlerimin önünde görmek beni felaket heyecanlandırıyor. Tabii kendisiyle uzun süredir tanışıyorum. Aslında kafamda hiç bir ana karakter kadar önemli olmamıştı. Onu büyük kurgumda destekleyici ve önemli bir yan karakter olarak kullanıyordum. Ancak onun oldukça biricik bir yaşam öyküsü vardı. Etkileyici ve dramatik bir bilimkurguydu. Büyük kurgumu yazarken o fikri hep ikinci bir roman fikri olarak kafamda sakladım. O nedenle öyküsünü yazmaya da girişmedim. Fakat senaryo denemelerine başlayınca aslında karakterimin ve öyküsünün ne kadar da olgunlaştığını ve aslında hazır olduğunu fark ettim. Ben de sonunda onu hayata geçirmeye karar verdim. Bakarsınız onu özlersem bir gün de kısa romanını yazmaya girişirim. Ancak şimdilik o filmi çekilmek için bekleyen bir senaryoda baş rolü oynuyor.
Senaryo yaklaşık 11 sayfa. Filmi kaç dakika olur bilemem, sayfa başına 1.5-2 dakika diyorlar; ancak tam da bir formülü olmasa gerek! Çılgın ve tatlı bir bilim insanının 2060'lar Türkiyesindeki laboratuvar hayatını anlatıyorum. Ha böyle çok sıradan duyumsanabilir, ama hiç de öyle değil. Gayet filmin özü bilimsel tabana dayandırdığım ve bir süredir aklımda evirip çevirdiğim psikolojik bir durum. Elbette söylemeyeceğim.
Öte yandan romanda 4 bölümü arkada bıraktım. Sanırım 120 A4'ü de geçtim. Gerçi bu aslında epey bir zaman önceydi. Yaklaşık 2 ay önce. Hatta 2 hafta önce beşinci bölüme de başladım. Umarım bu yaz da geçen yaz yaptığım gibi interaktif roman çalışmaları postlarını devam ettireceğim. Aslında asıl istediğim bu postların tartışılması. Böylece burada gördüğüm yorumlara göre dünyama sizin isteklerinizi de yerleştirmeye çalışacağım. Bakarsınız bir gün basılır!
İçinde kendi hayallerinize dair bir şeyler görmek hoşunuza gitmez mi?
Dönemin/derslerin/aktivitelerin sorgulaması, Türk bilimkurgu öykülerinin eleştirileri ve lisans hayatına girmeye hazırlanan insanlara tavsiyeler daha sonraki iletilerin konusu olacak.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder